Hakkımda

Fotoğrafım
25.04.1986 tarihinde Tekirdağ’ın Saray İlçesinde sabaha karşı 04:00 sularında dünyaya gelmişim. Ailemin 2. Çocuğuyum. İlkokul 1. Sınıfın ilk dönemini Çatalca ilçesine bağlı Karamandere Köyün’de ikinci dönemini de Saray İlçesinin Güngörmez mahallesinde okudum. 2.sınıf ve mezun olana kadar(1996) Saray Cengiz Topel İlkokulunda okudum.2000 yılında Atatürk Ortaokulundan,2004 yılında da daha sonra ismi Mustafa Elmas Arıcı Anadolu Lisesi(MEAAL) olan Saray Anadolu Lisesi’nden(SAL) mezun oldum.İlk yıl kazanamadığım üniversiteye 2006 yılında kendi imkanlarımda dershane parası vererek 4 aylık çalışmayla Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ)Gönen Meslek Yüksek Okulunu Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümünü kazandım.Yarım dönem uzatmak zorunda kaldığım SDÜ’den 2009 yılında mezun oldum ve Anadolu Üniversitesi İktisat fakültesine İktisat Bölümüne aynı yıl kaydımı yaptırıp 2012 yılında 4 yıllık diploma sahibi oldum. Şu an halen Açıköğretim Üniversitesi ikinci üniversite kapsamında Laborant Sağlık ve Veteriner Sağlık okumaktayım.

22 Temmuz 2016 Cuma

ESKİ KÖY YENİ MAHALLE

ESKİ KÖY YENİ MAHALLE
Eskiyle ilgili yazılar yazdığımı bilen bir arkadaşım konu sıkıntısı çekmemem açısından kendince bana yardımcı olmaya çalışmış ve neden köy isimlerinin nereden geldiğini yazmıyorsun demişti. Haklıydı aslında. Saray’a bağlı 19 köy bulunuyor. Ayrıca 2 belde. Ama Tekirdağ’ın Büyükşehir olmasından sonra iki beldenin belediyelikleri düşmüş ve Saray merkezde bulunan 4 mahalleyle birlikte 21 mahallemiz daha olmuştu ve toplamda 25 mahalleye sahip olmuştuk. Sonuçta buralarda bizim topraklarımızdı. Bazılarını internetten bazılarını kulaktan dolma bilgiler bazılarını da anlatılanlardan derleyerek köy (mahalle)isimlerinin nerden geldiğine bir bakayım dedim.
Güngörmez
            1877-78 yıllarında Osmanlı-Rus savaşı sebebiyle  Bulgaristan’ın Varna vilayeti’nin Pravadi  kazasından gelip yerleşen Hacı Abdullah ve Molla Osman ailelerinin geldiği yerdir. Köyün isminin de içindeki su kaynağında geldiği söylenmektedir. Kaynağın etrafı güneş görmediği ve kapalı olduğu için ‘gün görmeyen’ anlamında kullanılan Güngörmez isminin verildiği rivayet edilir.
Bahçeköy
            1877-78 yıllarında Osmanlı-Rus savaşı sebebiyle Bulgaristan’ın Deliorman kazasından gelenlerin kurduğu bir köy’dür. Daha önce Kırklareli Vize ilçesine bağlı olsa da şu an ilçemiz Saray’a bağlıdır.Eski adı Sultanbahçe olan Köy daha sonra büyük ihtimal sultan kelimesinin kaldırılması ve köy statüsünü almasıyla şu anki adı Bahçeköy adını almıştır..
Ayvacık
            1878’de Bulgaristan’ın Şumnu kentinden göç edenler tarafından kurulmuştur. O zamanlar ayva ağaçlarıyla kaplı olan bölgeye diğer yerlerden ayırt edilmesi adına Ayvacık adı verildiği tahmin edilmektedir.
Safaalan
            Bulgaristan’dan göç eden yaklaşık 40 aile tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Balkan savaşlarında köy tamamen boşaltılmadan önceki adının Fevziye köy’ü dendiği bilinir. Fakat kurtuluş savaşından sonra tekrar köy yerleşime açılmış ve  şuan ki adını almıştır.
Küçük yoncalı
            1877-1878 yıllarında Ruslar’ın,1912-1913 yılları arasında Bulgarlar’ın,1920-1922 yılları arasında Yunanlar’ın işgalinde kalan köy ilk işgal tarihinden yaklaşık 3 yıl önce yani 1875 yılında Bulgaristan’ın Kuşva ve Nosel köylerinden göç eden Türkmenler tarafından kurulmuştur. İlk adı kuruluşunda ‘kocatarla’ olan köy içinde yaşayanlar tarafından istenmeyerek yerleşim yeri yakınlarında kalan Manika kalesiyle ilişkilendirilip  Manika olarak değiştirilmiştir.1879 yılında içinde bir mandıra bulunan Büyükyoncalı ile birleştirilmiştir.Aynı köyün iki mahallesinin idari acıdan 1908 yılında ayrılmasıyla daha küçük olan yer Küçük manika daha sonrada Küçük yoncalı olarak ismini almıştır.
Büyükyoncalı
            Büyükyoncalı Kasabası’nın adının nereden geldiği hakkında yapılan araştırmalarda birbirine yakın iki rivayete göre aynı isme varılmaktadır. Birinde bu bölgede oturan zengin bir Rum beyinin kızı Marika’nın sonradan rivayetten adını alan Manika deresinde boğulması sonucunda, babası kızının hatırasına ithafen dereye Manika ve bu yöreye de aynı ismi vermiş olduğundan köy adını buradan almıştır. Diğer rivayete göre ise; Köyün kuruluşundan önce bahsi geçen derenin kenarında tek başına yaşamakta olan Manik adlı Rum’un sonradan buraya yerleşenler tarafından MANİK - MANİKA’ ya dönüşmüştür. Köyün kurulduğu zamanki adı Manika-i Kebir (BÜYÜKMANİKA) köyü aynı isimli Manika-i Sağır (KÜÇÜKMANİKA) köyünden bu şekilde ayrılırdı. Görülen her iki rivayette ortak olan ismin Rum ismi olmasıdır.
Ülkemizde önceden verilen yabancı isimlerin Türkçeleştirilmesi sonucunda T.B.M.M tarafından çıkarılan bir kanunla 1960 yılından itibaren Büyükmanika ismi BÜYÜKYONCALI olarak değiştirilmiştir.
Çukuryurt
            93 harbinden sonra göçlerle kurulmuş bir köy’dür. Kırım’ın Bahçesaray, Bulgaristan’ın Kalgırova köyünden ayazma denilen bölgeye yerleşmeleriyle şu anki şeklini almıştır.Köy’ün ilk adı  Yeşilyurt olmasına  rağmen cumhuriyetin ilanından sonra coğrafi konumu sebebiyle alçakta kaldığı için Çukuryurt adını almıştır.
Kurtdere
            1877-78 Osmanlı-Rus savaşı zamanında Bulgaristan’dan göç eden  50 haneli muhacirler tarafından kurulmuştur. Sinanlı köyü yakınlarına kurulan ormanlık alanda yabani hayvanların(kurt ,çakal) çok olmasından dolayı Kurtlu dere adını almış ve zaman içinde söyleyiş değişerek Kurtdere adını almıştır.Balkan savaşlarında tamamen yakılıp yıkılan köy kaçabilenlerin geri dönmesiyle tekrar kurulmuştur.
Sinanlı
            Yaklaşık 5 asır önce kurulduğu tahmin edilen köy bir gacal köyü olarak adlandırılır.1934-1951 yılları arasında Bulgaristan’dan göçler alarak nüfusu çoğalmıştır. Tam adının nerden geldiği bilinmemektedir.
Servi
            Köy adını Bulgaristan’ın Servi köyünden gelenlerin yerleşmesi ile Servi adını almıştır.Saray’a bağlı Beyazköy beldesinin beldeliği düşmemesi adına 2009 yılında Beyazköy’e bağlanmıştır. Fakat Tekirdağ Büyükşehir olduktan sonra Beyazköy’de köy statüsüne girdiği için Servi köyü Beyazköy’ün caddesi olarak kalmış ve Cumhuriyet Caddesi adını almıştır.
Bahçedere
            Adının tam olarak nerden geldiği bilinmemektedir. 1893 yılında Sinanlı ile göçerler köy’ü arasında 7 hane tarafından kurulmuştur.
Göçerler
            Saray’ın en eski köylerinden biri olmakla beraber 1600’lü yıllarda kurulduğu bilinmektedir.93 harbinde Silistre’den,islimiye’den Eski Zağra’dan gelen göçlerle kurulmuştur. 1938 ve 1951 yıllarında da göç alarak köy son halini almıştır. Adının nerden geldiği bilinmemektedir.
Beyazköy
            Köyün bu ismi almasında 3 rivayet vardır. Birincisi içinde bulunduğu varsayılan ama tespit edilemeyen beyaz kireç kuyusundan, ikincisi daha önce yakınlarında bulunan Beyazıt  askeri kışlasından,üçüncüsü de köylülerin evlerini beyaz kireçlerle sıvamasından geldiği tahmin edilir.60 hane tarafından kurulmuştur.1960 yılında ismi ANITTEPE olarak değiştirilmiş olsa da 1963 yılında tekrar eski ismini almıştır.
Çayla
            Bulgaristan’ın Servi kazası’nın Kuşova köyünden gelenler tarafından kurulmuştur.İlk kurucuları eski adı Türbedere olan Çerkezköy’e daha sonra Büyükyoncalı’ya oradan da içinde  çiftlik olan mevkiye yani şu anki yerine taşınmışlardır. O zamanlar köylüler çiftlik sahibinden yeri satın almış olmalarına rağmen yazılı bir belge olmadığı için açtıkları davayı kaybetmişlerdir.
Demirler
            1800’lü yılların başında 2-3 aile tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Osmanlı-Rus harbinden sonra Bulgaristan ve kırımdan göçler almıştır. Lozan antlaşmasından sonra yapılan mübadele ile gelen 90-100 aile katılarak son halini almıştır Yuvalı köyüne bağlı olduğu için dolayısıyla Vize sancağına bağlıydı. Vize ilçesinin nüfus idare binasının yanması sebebiyle tam kayıtlara rastlanamamaktadır.
Edirköy
Balkan savaşları sırasında Osmanlı’nın bu bölgeye Edir Türklerini yerleştirmesiyle adını aldığı tahmin edilmektedir. Daha sonrada Kepenek Türkleri bu civara yerleştirilerek köy son halini almıştır. Eski adının Dumlu olduğu bazı kayıtlarda geçmektedir.1835 yılında köyde yaşanan veba ve kolera hastalığı sebebiyle köyün neredeyse tümü vefat etmiş bazıları da kaçarak canını kurtarmıştır.Köy’e son gelen Aliğa isminde biri tarafından tekrar kurulduğu rivayet edilir
Kadıköy
            1880 yılında Bulgaristan’dan gelen 30 hane göçmen tarafından kurulan köye 1935’te Bulgaristan’dan gelen 35 hane ,1937’de Romanya’dan gelen 5 hane iskan edilmiş ve 1950-1951 yıllarında yine Bulgaristan’dan gelen 17 hane göçmen ilave edilerek kurulmuştur. Kadı’dan satın alınan bir çiftlik etrafında olduğu için Kadıköy adını almıştır.
Karabürçek
Kuruluşunun Bizans İmparatorluğuna kadar dayandığı düşünülmektedir. Bunun en büyük sebebi de sarıklı mezar taşlarının olmasına bağlanmaktadır. Köyün tam adının nerden geldiği bilinmemektedir. Edirköy ile Karabürçek köyünü birbirine bağlayan DOMİNO adında bir köprü bulunmaktadır. Ayrıca köprünün yakınlarında Domino adında bir köy olduğu düşünülmektedir.
Kavacık
            Köyün tarihinin bazı bilgilerde Roma devrine dayandığı gözükmektedir. Osmanlı döneminde de bir Yunan köyü olduğu tahmin edilmektedir. Selanik’ten mübadele ile gelenler ve  Yunanistan’dan buraya göç edenler tarafından sınırları tam olarak belirlenmiştir.
Osmanlı
            Köyün kaç yılında kurulduğu kayıtlarda bulunmamaktadır. İlk olarak Küp tarla olarak anılan yere daha sonra Çeşmeler adı verilen yere yerleşilmiştir. Fakat yaşanan Kolera salgınından etkilenmemeleri adına Karaosmanoğlu adı verilen çiftlik yerine taşınmışlardır. Köye de çiftlik sahibinin adı Osman adı verilmiştir.
Sofular
Bizans imparatorluğu döneminde yerleştirilen beylikler tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Pınarbaşı köyü ile yaşadıkları sınır kavgası sebebiyle Ankara’ya başvurmuşlar ve arşivlerde adının ‘arık Nasıflar’ olduğunu görmüşlerdir. O zaman köy’de yaşayan aleviler ve Sünniler  arasında çıkan tartışmalar nedeniyle aşağı kısma taşınan Sünniler köyün adının verilmesine sebep olmuşlardır.
Yuvalı

            Köyün kurulduğu alanda bataklık bulunduğu ve burada yaşayanların sazlıklardan yuvalar yaptıkları için bu adı aldığı tahmin edilmektedir. Rumlar tarafından kurulan köy 1.Dünya savaşında Rumların göç etmesiyle,Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelenlerin yerleşmesiyle şimdiki halini almıştır


           



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder