Gönül bağıdır, aşktır,huzurdur,özlemdir,umuttur,sevdadır,mutluluktur,hüzündür,isyandır,ince
bir sızı,kalp ağrısıdır.Moda sokan ruhunu başka dünyalara götürüp geri
getirmeyen, zaman zaman sakinleştirip arada coşturandır. İçmeden sarhoş eder,dumur
eder,verem eder, aşık eder,ihanet eder, efkara boğar, çok sık mahveder,ara sıra
kahreder,ağlatmaz ama ağlayamazsan içinde volkan patlatır, milenyumun çirkin
şeylerinden uzak tutar,nasihat eder,gurur yapar,kanını kaynatır,yerin dibine
sokar,ağırdır,adabı vardır,edepsizlik yapmaz,tarifsiz bir taddır, tebessümdür, kahkahadır,
gözyaşıdır, derttir,kederdir,yoğun bir his, bazen de hissizliktir. Sanattır, sanatçıdır, makamdır, sözdür, bestedir,
güftedir.
Kemandır,
klarnettir, gitardır,yan flüttür, kanundur, neydir, cümbüştür, darbukadır,
bendirdir, zildir,teftir,kabak kemanidir, zurnadır, kavaldır,udtur, tanburdur,
kemençedir, davuldur, dümbelektir, trombondur,santurdur. İçine su katılınca
beyazlaşan içecekle kardeş olduğu düşünülendir.
Adı hakkında
anlaşmazlık vardır. Kimine göre Türk sanat müziğidir kimine göre Türk sanat
musikisidir. Kimisine göre Araplardan bize geçmiştir kimine göre Yahudilerden.
Bazıları herkes söylemeli der bazıları da Türkçeyi güzel konuşanların söylemesi
gerektiğini düşünür.
Çoğumuz
ortaokul sıralarından lise sıralarına geçmek için ilk hazırlığımızı müzikle
yaparız. Çünkü lise demek rock müzik demektir . Aslında olay lisede anlaşılır ki
müzik İngilizce dinlenendir. Lise başında hard rock lisenin sonlarında soft
rock’a dönüşür. Eğer ki üniversiteyi kazandıysanız rock’tan uzaklaşıp etnik
müziğe hayran olursunuz, klasik müzik tutkunuz olmuştur. Eğer okumayıp
çalışmaya başladıysanız fantezi müzik dinlersiniz. Yaşınız değiştikçe müzik
tarzınızda değişmiştir ama bir bakmışsınız değişmeyen tek şey kafa dinlemek
için açtığınız playlist’te olan
sanatçıların şarkılarıdır. Zeki Müren’dir, Müzeyyen Senar’dır, Umut
Akyürek’tir, Muazzez Abacı’dır, Mustafa Keser’dir, Semiha Yankı, Bülent
Ersoy’dur, Yılmaz Morgül’dür, Hüner Çoşkuner’dir.
Yahya Kemal
Beyatlı’nın -çok insan anlayamaz eski musikimizden ve ondan anlamayan bir şey
anlamaz bizden’ dediği şeydir.
Tuvalette
ilham gelip yazılmamıştır. Bizzat yaşanıp yazılmıştır. Sevgilisini baharı bekleyen kumrular gibi beklerken gülünce gözlerinin içi güldüğüdür. Sevmekten kim usanır deyip ömrünün son demine kadar onunla
olacağını söylemektir. Bir Bahar akşamı
rastlayıp en sevdiğine bir demet
yasemen vermektir. Söyleyemem
derdimi kimseye deyip bu akşam bütün
meyhanelerini dolaşmaktır istanbul’un. Nasıl
geçti habersiz o güzelim yıllarım’ın ardından seni ben ellerin olasın diye mi sevdim demektir. Gözlerinin rengini unuttuğunu duyduğunda
üzdünüz beni yıllar,halini kimse
sormadığında,kimseye etmediğin
şikayettir. . Kimse sana benzemezken
ve arkana bakmadan giderken konduramadığın veda
busesi’dir. Dönülmez akşamın ufkunda kaybettiklerini düşünerek ada sahillerinde beklemektir ya da bir ihtimal daha var oda ölmektir.
…
Eğer bu
satırları sonuna kadar okuduysanız şimdi cebinizden telefonlarınızı çıkartın.
Evdeyseniz masaüstü bilgisayarınızı açın iş yerinizdeyseniz laptop’unuzu
önünüze alın. Yukarıda tüm sanatçıların şarkılarını hiç zorlanmadan söyleyen o
kişiyi de listenize ekleyin Çünkü Saray’da sanat müziği icrası deyince ilk akla
gelen sanatçı Salih Demirci’dir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder