Günümüz
Türkiyesi’nde yalan haberler, palavra programlar, altyapısı olmayan sözcüklerle
televizyonlarda ve gazetelerde on binlerce haber izlemekteyiz. Bazen bizlerde
bunlara inanıp sosyal medya hesaplarımızda paylaşarak bilgi kirliliğine sebep
olmuyor da değiliz. Gerçekleri yazıp konuşan anlatmaya çalışan herkesin ekran
arkasında tutulup bizlerden uzaklaştırılmaya çalışıldığı bu dönemde azda olsa yazdıkları
kitapları ve eserleri takip edebildiğimiz kişiler oluyor. Bunlarda genelde
bizleri öyle bir etkiliyor ki onların da diğer insanlar gibi insan olduğuna
inanmayabiliyoruz. Derinden etkileyip ‘yapma ya,vay anasını’ dedirten şeylerle
karşılaşıyoruz. Bunun için sıradan insan olduğuna inanmadığım kişiler var
benim.
Mesela Yılmaz Özdil’in
sıradan bir insan olduğuna inanmıyorum.
Kapısında ‘başka yerde şubemiz yoktur’ yazan dükkân gibi geliyor bana. Yılmaz Özdil’inde
şu an için başka şubesi yok bana göre. Öyle sivri dilli ama sade yazılar
yazıyor ki tüm sosyolojiyi anlatacak olsa sanki 3 kelimeyle tüm felsefeyi sana
öğretecek olsa bir paragrafta anlatacak gibi. Bazen onu okurken akşam mesaj
atsam iki tek atacakmışız beraber gibi geliyor. Bide araştırmacı yazar aynı
zamanda. Öyle ki sanki bankacının size sorup öğrenmek istediği annenizin kızlık
soyadını unutsanız o hatırlatacakmış kadar araştırmacı hem de. Maden işçilerini
anlattığı bir gün ‘Cennete mektup’ diye bir yazı yazmıştı ve maden ocağında babası şehit
olan Furkan diye bir evladın sünnet düğününü haberi vermişti. Kirvesi olalım
demişti. 34 farklı ülkeden Furkan ve şehit çocukları için hediyeler 81 ilden
çeşitli oyuncaklar geldi. Sizce böyle bir iyiliğin altına imza atan kişi sıradan
bir insan olabilir mi? Olsa olsa melektir o melek…
Mesela Sinan meydan’ın tarihçi olduğuna inanmıyorum.37
yaşında ve yaklaşık 15 yıldır Mustafa Kemal Atatürk hakkında araştırma yapıyor.
Bizim gençlerimiz ve bizler de dahil o yaşlarda ne idüğü belirsiz kitaplar, aşk
romanları anlamsız diziler izlerken o daha gençlik yıllarında profesör
bilgisine sahip olmuş. 34 yaşında 1153 sayfa kitabı çıkmış. Televizyon
programlarında yıllarca beklediğimiz gelmesini umut ettiğimiz kişi. Atatürk’ e
atılan iftiraları anında belgelerle çürüterek karşısındakini renkten renge
sokan bir kişiye sıradan bir insan demek biraz hafif kaçmaz mı sizce de.
Bence Müjdat gezen de sıradan bir insan
değil. Sanat yaşamında kazandığı tüm varlığını tekrar sanat öğretmek için
harcayan ve İstanbul Kadıköy’de eski bir köşkü alıp
restore eden, milyon dolarlarca borcun altına girip ücretsiz eğitim verdiği
için 2 yıl hapisle yargılanıp beraat eden
ender kişiliklerden biridir.100 küsür filmde, 50 küsür oyunda ve 1000’den
fazla skeçte rol almıştır .Öyle güzel hikayeler anlatır ki sanki zannedersin
babanın bir arkadaşı gelmiş eve de geçmişle ilgili anılar anlatıyor. Sizce
milyonlarca dolar para harcanıp bir o kadar para kazanan bir yeri çekilişle 10
öğrencisinin üzerine yapan bir sanatçı sıradan bir insan olabilir mi?
Türkiye Cumhuriyeti’nin en çok baskı
yapılan kitabını yazan Yaşar Nuri Öztürk’ün de sıradan bir insan olduğuna
inanmıyorum mesela. Düşünseniz Kuran’ın yorum katılmamış ilk Türkçe çevirisini
yazarak bu kadar baskı yapıyorsun. Times dergisi 20.yy en önemli bilim adamları
arasında gösteriyor seni. Büst yapmakla Atatürkçü olunmuyor deyip dikkatleri
üzerine çekerek sadece Atatürk demek yetmez büyük Atatürk, Aziz Atatürk demeli
diye gönlümüzü rahatlatan ilahiyat profesörü. Kabul ediyorum biraz agresifti
ama yobazlara gereken cevabı veren katıldığı her programı aydınlatan şu an
cennette bir fener görevi gören kişi sizce sıradan bir insan olabilir mi?
Yaşayan son Sümer Kraliçesi’nin sıradan
bir insan olduğunu söylemek mümkün mü? Türkiye’de ki Milli eğitimcilerin tüm çabalarına
rağmen okuma yazma bilmeyen yaşlılarımız arasından sıyrılarak Sümerolog olmuş
Muazzez İlmiye Çığ. Yetmemiş dünya üzerinde tüm bilim adamlarının faydalanması
için 33 yıl boyunca çalışarak Sümer, Akad ve Hitit tabletlerini temizleyip
sınıflandırarak 74 bin adetten oluşan ‘çivi
yazılı belgeler’ arşivini oluşturmuştur. Bizler aynı fabrikada 3-5 yıl çalışamazken
yaşayan aydın bir çınar’ın bunları yapmış olması sıradan bir insan olamayacağının
kanıtı olmalı bence.
Oktay Sinanoğlu sıradan bir insan
olabilir mi yani. Yıllarca batının enjekte etmeye çalıştığı kültürle kimlik bunalımı
yaşayan bizleri aydınlatmaya çalışan her sözünün altına imzamızı atacağımız
21.yy Türk bilgesi, bilimi aşmış, tek dil dayatmasını reddedip,bilimin ana
dille yani Türkçe ile yapılmasını savunan Türkçe kelimelerle Türkçe cümleler
kurulabileceğini bize anlatmaya çalışan Oktay Sinan oğlu sizce de Türk halkı
tarafından ona takılan kanatlarla gittiği yerde sadece bir insan olabilir mi
acaba.
Uğur Dündar,Halil İnalcık,Kazım
Koyuncu,Kemal Sunal,Adile Naşit,Münir Özkul,Erol Evgin,Hakkı Kıvanç,Müzeyyan
Senar,Yaşar Kemal,Kayahan,Sümer Tilmaç ve birçok
sanatçı,yazar,tarihçi,gazeteci,oyuncu… Bence hiçbiri sıradan insan olacak kadar
tembel, kıskanç, ikiyüzlü, boş, bilgisiz değildi. Kimseye benzemek zorunda
değiliz ama biraz daha insan olmak için gayret göstermemiz gerekmiyor mu?
Ardımızda neler bırakabiliriz düşüncesiyle hareket edip belki de yukarıda
saydığım hepsi gibi ölümsüz olabiliriz bizlerde. Sadece biraz gayret,
paylaşımcılık ,faydalı olma, çıkarsız yaşamak bile bizi hatırlanacak kişiler
yapabilir.Denemekten bir şey kaybetmeyiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder